
İSTANBUL, (DHA)- KİREÇLENME riskini artıran kök ve kova sapı menisküs yırtıklarında acil cerrahi müdahale yapılmazsa eklem sağlığının kalıcı hasar görebileceğini belirten Prof. Dr. İbrahim Azboy, “Daha çok orta ve ileri yaşlarda, yıpranmış bir doku zemininde görülen dejeneratif menisküs yırtıkları, çoğunlukla ameliyatsız, fizik tedavi yöntemleriyle başarıyla tedavi edilebilir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Azboy ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin Rezvani, menisküs yırtıkları hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Azboy, menisküs yırtıklarında erken tedavinin önemini vurgularken, ağrıların 3 ay boyunca devam etmesi durumunda cerrahi müdahalenin gerekebileceğini belirtti. Prof. Dr. Rezvani ise diz ağrısı çeken kişilerin vakit kaybetmeden bir fizik tedavi uzmanına danışmasını tavsiye etti.
‘DİZDE TAKILMAYA, KİLİTLENMEYE SEBEP OLAN BÜYÜKYIRTIKLAR İÇİN CERRAHİ MÜDAHALE GEREKİR’
Prof. Dr. İbrahim Azboy menisküs yırtıklarına iki farklı cerrahi yaklaşım olduğunu menisküslerin eklem yükünün yüzde50'sini taşıması nedeniyle onarımın ilk tercihleri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Menisküs kök yırtıkları, erken tedavi edilmesi gereken yırtıklar grubundadır. Zamanında müdahale edilmediğinde hızla kıkırdak kaybına ve kireçlenmeye yol açabilirler. Kova sapı menisküs yırtığı olarak adlandırdığımız yırtıklarda cerrahi tedavi uygulamamız gereken türdendir. Ayrıca dizde takılmaya veya kilitlenmeye sebep olan büyük yırtıkları da cerrahi olarak tedavi etmek önemlidir. Menisküs yırtıklarında temel olarak iki tedavi yöntemi uyguluyoruz: onarım ve hasarlı menisküs parçasını çıkarmak. Mümkün olduğunca, ameliyat sırasında menisküsün kalitesi el veriyorsa ve iyileşme potansiyeli yüksekse menisküsleri onarmayı tercih ediyoruz. Menisküsleri tamamen çıkarmaktan kaçınıyoruz çünkü ekleme binen yükün önemli bir kısmını (yüzde 50) paylaşıyorlar. Dizde takılmaya veya kilitlenmeye sebep olmayan küçük menisküs yırtıkları ile ekleme uzanmayan dejeneratif yırtıkları (dokuların zamanla bozulmasıyla oluşan) ameliyatsız takip ediyoruz. Genellikle bir süre sonra hastaların şikayetleri kaybolur. Ancak şikayetler 3 aydan uzun sürerse, bu durumda da cerrahi müdahale uygun olabilir.”
Prof. Dr. Azboy, teşhis konulduktan sonra uygun tedavinin zamanında yapılmasının kritik olduğunuda sözlerine ekledi.
Menisküs yırtığı olan hastaların dizinde kilitlenme veya takılma hissi yoksa fizik tedavi araçları ve rehabilitasyon yöntemleri ile tedavinin mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aylin Rezvani, “Menisküs yırtıkları ya travmatik zemin üzerinde gerçekleşiyor veya dejeneratif zemin üzerinde gerçekleşiyor. Dejeneratif menisküs yırtıkları daha çok orta ve ileri yaş bireylerde bozulmuş ve yıpranmış bir zemin üzerinde meydana geliyor. Aslında gerçekten de çoğu menisküs yırtıkları ameliyatlık değildir. Tedavide konservatif(cerrahi olmayan) veya cerrahi yöntemleri kullanıyoruz. Ama çoğu menisküs yırtığı konservatif olarak da başarıyla yönetilebilir. Şayet hasta genç değilse, bir travma sonucu olay meydana gelmediyse, dizinde kilitlenme ve takılma hissi yoksa konservatif tedavi tercih edilir. Hastada eğer kilo varsa kilo vermesi önerilir. Ayrıca aşırı zorlayıcı aktivitelerden uzak durması istenir. Ağrı ve fonksiyonellik açısından fizik tedavi araçları ve rehabilitasyon yöntemleri kullanılır. Rehabilitasyon yöntemlerinde aşamalı sinir-kas eğitimleri ve egzersiz tedavinin temelini oluşturur. Bu yöntemlerle dizin sağlamlığı artırılır, fonksiyonel kapasitesi artırılır. Bu rehabilitasyon yöntemleriyle kasın kuvvetlenmesini, eklemin sağlamlığını ve fonksiyonelliğini artırmaya hedefliyoruz. Dizi ağrıyan her bireyin öncelikle bir fizik tedavi doktoruna başvurmalarını öneriyorum” diye konuştu.