Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman hayranlarına müjde; Dizilerin çekildiği plato ziyarete açıldı.

Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman gibi dizilerin başarılı yapımcısı Mehmet Bozdağ, Breaking News Turkey’den Elif Tayhan’a yaptığı açıklamada bu filmlerin çekildiği Bozdağ Film Platoları'nın ziyarete açıldığını belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 25.01.2024 13:46
Haber Güncellenme Tarihi: 25.01.2024 13:46
Kaynak: Haber Merkezi
medyadoktoru.com

Dünyada ses getiren Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerinin hayranları da bu dizilerin çekildiği yeri görmek için Türkiye'ye akın etmeye başladı. 
Diriliş Ertuğrul dizisi, televizyonlarda fırtına gibi esti. 5 yıl boyunca zirveden düşmeyen dizinin final yapmasının ardından başarılı Yapımcı Mehmet Bozdağ, Kuruluş Osman ile dizi severleri ekrana kitlemeyi başardı. 2 dizi de hem Türkiye'de hem dünyada büyük bir ses getirdi. Dizilerin fanları oluştu. Dizilerde anlatılan hikayeler ve oyuncular, tüm dünyayı etkisi altına aldı. Diziyi izleyen birçok insan da Müslüman oldu. Bu başarıyı Yapımcı Mehmet Bozdağ ile konuştuk. Karşısına çıkan tüm engellere rağmen hayallerinin peşinden giden Mehmet Bozdağ, çektiği filmlerle Türkiye'nin, dünyada daha da tanınır olmasını sağladı. Mehmet Bozdağ, şimdi de Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerinin çekildiği Bozdağ Film Platoları'nın ziyarete açıldığını duyurdu. Dünyanın her yerinden insanın ziyarete geldiğini belirten Bozdağ, yakında turların düzenleneceğini de ifade etti. 
"DÜNYADA SES GETİRDİ"
Aslan Kayserili olan Bozdağ, "Uzun yıllar Kayseri'de yaşadım. Üniversite hayatıyla birlikte şehirden ayrıldım ve gurbet hikayesi başladı. Çocukluk hayalimi gerçekleştirmek için mücadele ettim. Bu anlamda gece gündüz çalıştım ve güzel bir projeye imza attık. Bu projemiz büyük beğeni aldı, hikayemiz milyonlarca insana ulaştı. Bu başarının en önemli sebeplerinden biri de anlattığımız kahramanların hikayesidir, onların hikayeleri de çok büyük. Kahraman ecdadımız cihana büyük bir devlet armağan ettiler. Biz bu mirasın tohumunun atıldığı ilk dönemin hikayesini anlatmaya başladık. Bununla birlikte bütün dünyada bir ses getirdi. Ertuğrul ve Osman'ın yaşadığı çağ ile bu çağı zihnimde benzeştirdim. Mehmet Bozdağ olarak kendi düşüncelerimi, ruh dünyamı o kahramanların ağzından anlatmaya çalıştım. Buradan yola çıkarak evrensel bir dil kullanmaya çalıştık. Dini, dili, ırkı farklı olan birçok insan da bu dili çok sevdi. Geçenlerde bizleri ziyaret eden bir İspanyol, diziyi çok sevdiğini anlattı. Bir İspanyola bunları söylettirmek bizler için çok güzel" şeklinde konuştu.
"HEPSİNDE BİR HİKAYE VAR"
Proje başlamadan önce dikkat ettiği hususlar hakkında da bilgi veren Bozdağ, "Fikri iyi bulmak lazım. O fikri de nasıl inşa ettiğiniz önemlidir. Sanat neyi anlattığınızın yanında birde nasıl anlattığınızdır. Birde bununla dünyaya ne anlatmak istiyoruz? Şüphesiz Türk dizileri son dönemlerde çok meşhur oldu, her yapımıcının da bir yoğurt yiyişi var. Ben kendi adıma izleyici bu diziyi izlediğinde kendisine hangi dersi çıkaracak bunlara dikkat ediyorum. Yunus Emre'yi yaptık, İbni Sina'yı yapıyoruz. Hepsinde bambaşka hikayeler anlatıyoruz. Osmanlı ve Ertuğrul'da bütün krizleri aşarak, pes etmeden, boyun bükmeden, kendi hayalleri doğrultusundan giden adamların hikayesini anlattık. Şüphesiz etrafına bir dünya kuruyoruz ama hepsinin bir felsefesi var. Mesela Ateş Kuşları'nda da sokağa atılmış çocukların hayatta kalma mücadelesini anlattık. Modern dünya insanı bir kriz anında hemen umutsuzluğa kapılıyor ama umudunu yitirmeden sokaklarda hayat süren ve hayatta kalmayı başaran çocukların hikayesini anlatmaya çalıştık. 2-3 ay sonra yeni bir dizimiz başlayacak. Orada da başına türlü belalar gelen ama asla pes etmeyen, umudunu yitirmeyen ve bu umutla yol alan bir kadın kahramanın hikayesini anlatacağız. Her birinin alt fikirleri var" dedi.
"SADECE KALBİMDEKİNİ ANLATMAYA ÇALIŞTIM"
Dönem dizileri hakkında konuşan Bozdağ, "Hikayeyi hayal ediyorsunuz ama bunu gerçekleştirebilmek için teknik birikimin de güçlü olması gerekiyor. Aksi takdirde nice hayal yok oluyor. Bu nedenle hayalle, gerçeğin buluşması lazım. Teknik sistem kurduk. Biz hikayeye başladığımızda tarihi dönem projeleriyle ilgili bir endüstri yoktu. Çalışmalarımızı kendimiz yaptık, atları eğittik, koreografi ekibimizi yetiştirdik ve burası bir fabrikaya döndü. Şimdi dünyanın her yerinde dönem dizileri çekebiliriz. İyi bir ekip seçmeye çalıştım ve bu ekibin birbiriyle uyumu çok önemliydi. İyi bir kadro kurduk. 5 yıl Ertuğrul, 5 yıl Osman ile 10 yıldır devam eden bir hikaye oluştu. Bu da dünyada ses getirdi. Yola ilk çıktığımızda bu kadar başarılı olacağını tahmin etmemiştim, sadece kalbimdekini anlatmaya çalıştım. Projeye başlarken 29 yaşındaydım, daha önce böyle bir projeye imza atmamıştım ve kimse de bize inanmamıştı. Oyunculara gidiyorum 'olmaz' diyorlardır, 'aksiyon sahnesi nasıl olacak, atlar nasıl olacak' diye sayısız olayla uğraştım. Bir taraftan sistemi kurmaya çalışırken, bir taraftan da kendinizi kabul ettirmeye çalışıyorsunuz ve insanlar inanmak istemiyor. Krizleri çözerek ve ortak hayale inanarak, iyi bir ekiple başardık" ifadelerini kullandı.
"KENDİ ÜLKEME VE OYUNCULARIMIZA İNANIYORUM"
Türk oyuncularının artık dünya çapında olduğunu belirten Bozdağ, "O nedenle Hollywood yıldızlarıyla çalışma gibi bir derdim olmadı. 105 ülkeye dizi ihracatı yapıyorum, bizim oyuncularımıza inanıyorum. Gerçekten Türk insanının başaramayacağı bir şey yok. Azimli, çalışkan, disiplinli bir milletiz. 130 dakikayı bir haftada yapabilen başka kimse yok, bu Türk dizi sektörünün başarısıdır. O nedenle ben kendi ülkeme, coğrafyama inanıyorum. Ancak dünyanın farklı yerlerinden oyuncu getireceğiz. Sadece Hollywood yıldızı olduğu için gelsin de, iş büyük olsun şeklinde bir reklam kafası yok bende...  Doğu'dan oyuncu getireceğim, Bollywood olabilir, benim daha çok hoşuma gidiyor. Yine Türk dünyasından oyuncular getirmeyi düşünüyorum. Türk dünyasında muazzam iyi oyuncular var, dünya çapında kaliteli oyuncular var. Bizde birçoğuna yer verdik" şeklinde konuştu.
"DİZİ İHRACATI KONUSUNDA ATILIM YAPILMALI"
Dizi ihracatının önemli bir konu olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Plato'yu dünya çapında turizme açan ilk yapım şirketiyiz. Dizilerin, ülkemize getirmiş olduğu o tanınırlığı kullanamadık. Burada ortak bir strateji yürütmek lazım. Tüm dinamikler bir araya gelip, bunu başarması gerekiyor. Düşünsenize, Arjantin'de, Japonya'da, Afrika'da, Rusya'da, birçok yerde evlere girebiliyorsunuz ama markalarınızla giremiyorsunuz. Diziyi izliyorlar ama markaları aynı ölçüde yatırım yapmıyorlar. Aslında herkes bu konuyu konuşuyor ama şimdiye kadar bir atılım olmadı. Tüm paydaşların bir araya gelip, çalışma yapması gerekiyor" dedi.
"TABİİ DIŞINDA DİJİTAL PLATFORMLARA GİRMEDİM"
Türkiye'nin yerli uluslararası dijital platformu Tabii dışında hiçbir dijital platformla iş yapmadığını anlatan Bozdağ, ""8 ya da 10 bölüm yapıyorsunuz, sonra devamı gelmiyor. Ya da 1 yılda 10 bölüm yapıyorsunuz. Yurt dışı satışı yok, sadece o platform üyeleri izleyebiliyor. Bu nedenle kendi adıma bu alana girmedim. Yapımcılar da yavaş yavaş oralardan uzaklaşmaya başladı. Dijital platformlar, pandemi döneminde bir fayda sağladı ama uzun soluklu olmadı" diye konuştu.
"TÜRK DİZİLERİ ÇOK SEVİLİYOR"
Özellikle Körfez ülkelerinin, Türk dizilerini çok sevdiğini belirten Bozdağ, "Biz Türkler samimi bir milletiz ve kalbimizle hikaye anlatmayı çok iyi biliyoruz. 130 dakikada bunu başarabilecek başka bir millet yok. Diğer ülkeler 10 bölümü 1 yılda çekerken, biz yılda 30 bölümü, 130 dakika ve kısıtlı bütçeyle yapıyoruz. Bu anlamda dünya televizyonunun günlük ihtiyacını hızlıca karşıladık. Bunda da büyük başarı elde ettik. Arap televizyonlarında hem Türk dizileri hem de uyarlamaları yapılıyor. İnşallah daha da artacaktır. Ortak projeler yapmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"DİZİLERİ İZLEYİP MÜSLÜMAN OLAN ÇOK İNSAN VAR"
Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerini izleyip Müslüman olan çok sayıda insan olduğunu belirten Bozdağ, "En son Kostarika'dan birisi geldi ve 'diziyi izledim, Müslüman oldum' dedi. Yine Meksikalı biri Müslüman olup buraya geldi. Bunun gibi sayısız insan var. 'İslama ve Türklere olan bakış açımı değiştirdiniz' diyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Dizilerde anlatılan hikayeler çok önemlidir. Dünyada bir kaos ve bitmeyen bir zulüm var. İslam ise bir sığınak, insanların kalbinin sığınağıdır. Dizilerde bunu dile getirdikçe insanların kalbinde ve ruhunda bir pencere açılıyor. Sonrası da onların iradesindedir. Bu konuda çok mutluyuz. Ayrıca Bozdağ Film Platoları artık ziyarete açıldı. Bu aslında 5 yıllık bir projeydi, pandemi öncesi açacaktık ama olmadı. Bu benim en büyük hayalimdi. Temmuz başında açtık, çok büyük bir lansman yapmadık. Kendi sosyal medya mecralarımızda paylaşttık. Buna rağmen dünyanın her yerinden ziyaretçiler gelmeye başladı. Ocak ayından itibaren de turlar düzenlenmeye başlayacak. Ziyaretçiler geliyor ekranda izledikleri oyuncuların mekanlarını görüyorlar. Burası devasa bir plato, tam gün geçiriyorlar. Ülkemiz adına da çok güzel oluyor. Biz sadece dizi ihracat etmiyoruz aynı zamanda insanları buraya çekerek, ülkemize de turist getirttiriyoruz. At binme, ok atma, kılıç kullanma  eğitimlerimiz var. Sarayları geziyorlar. O nedenle herkesi buraya bekliyoruz" dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.