Bahçeci Sağlık Grubu, İzmir’de hizmet vermeye başladı

İZMİR, (DHA)- BAHÇECİ Sağlık Grubu, İzmir’de hizmet vermeye başladı. 130 binden fazla bebeğin tüp bebek tedavisiyle dünyaya gelmesine katkı sağlayan sağlık grubu, zincirinin son halkasını İzmir’de açarak anne-baba olma hayali kuran çiftlere tedavi imkanı sunacak.5 ülkede 10 merkezi bulunan . İstanbul, Ankara, Bursa, Diyarbakır ve yurt dışındaki merkezlerin ardından İzmir halkıyla da buluşup çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yüzünü güldürmeyi hedeflediklerini belirten Bahçeci Sağlık Grubu Genel Müdürü Ahmet Hamdi Bahçeci, “Tüm merkezlerimizde aynı kalite anlayışı ile tedavi seçenekleri sunmayı ve teknolojinin ışığında bilime katkıda bulunmayı kendimize misyon ediniyoruz. Yeni merkezimiz sayesinde hem İzmir’de hem de Ege bölgesinin farklı kentlerinde yaşayan çiftlere aynı standartlarda hizmet sunacağımız için çok mutluyuz. Kurulduğumuz günden bu yana yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bizim amacımız salt büyüme değil, kaliteli büyümedir. Yatırımlarımızı ihtiyacı olan bölgelere göre yapıyoruz. Bu sayede hastalarımız kurumumuzun çatısı altında sunulan tüm olanaklara ve tedavi yollarına kendi memleketlerinde ulaşma imkanı elde etmiş oluyor. Böylelikle tüp bebek tedavisi için İstanbul’a gelmek durumunda kalan çiftlerin zaman ve maliyet kaybını da büyük oranda önlemiş oluyoruz. Uzun yıllardır bu alanda vermiş olduğumuz hizmete son derece güveniyoruz ve İzmir’deki merkezimiz açısından da kısa sürede başarılı sonuçlar elde edip, çiftlerimizin mutluluklarını taçlandıracak müjdeli bebek haberlerini paylaşacağımız günlerin heyecanını yaşıyoruz” dedi.‘KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ PROTOKOLÜ OLUŞTURULACAK’Bahçeci, “Tüp bebek tedavisinde teknolojinin yanı sıra başarıyı etkileyen bir diğer önemli unsur da ekip çalışmasının gücüdür. Bize başvuran hastalarımızın tedavilerinde farklı bakış açıları ele alınarak değerlendirme yapılması ve bu doğrultuda bir yol haritası çizilmesi başarımızı artıran ve farkımızı ortaya koyan en önemli faktörlerden biridir. Biz uzun yıllardır ekip çalışmasını destekleyen bir yapı oluşturduk. Her hafta gerçekleştirdiğimiz 40 doktor akademi toplantıları ile tüm doktor ve embriyologlarımız bir araya gelerek hasta dosyalarını inceler ve en doğru tedavi planını oluşturmak için ortak bir çalışma yürütülür. İzmir’deki merkezimize başvuran hastalarımız için de aynı çalışma şekli uygulanacak ve İzmir’de tedavi gören çiftlerimizin çocuk sahibi olmalarına engel olan problemler Türkiye’deki tüm ekibimiz tarafından değerlendirmeye alınarak kişiye özel tedavi protokolü oluşturulacak. Böylelikle hem İzmir’de yaşayan hastalarımızın hem de Ege bölgesinin farklı lokasyonlarında yaşayan hastalarımızın tüp bebek tedavisi için çok uzun yol katetmelerine gerek kalmayacak; sunduğumuz yüksek standartlarda hizmete evlerinden uzaklaşmadan ulaşmanın konforunu yaşamış olacaklar” diye konuştu.Bahçeci, “Buna ek olarak tüp bebek tedavisi sürecinde en önemli yapı taşlarından birinin teknolojik alt yapı ile donatılmış iyi bir laboratuvar olduğunu her zaman dile getiriyoruz. Avrupa Üreme Derneği (ESHRE) tarafından sertifikaya layık görülmemizle laboratuvar hizmetlerimizin Avrupa Birliği tarafından belirlenen mevcut tıbbi bilgi, uygulama ve yasal koşullara uygun olduğu da resmi olarak tanınmış olmakta. Tedaviye başlayacak olan hastaların da başvurdukları merkezlerde laboratuvarların nasıl işlediğini, teknolojiyi ne oranda kullandıklarını sorarak bilgi almaya çalışmalarını öneririm. Bu doğrultuda başarısı kanıtlanmış laboratuvara sahip merkezleri tercih etmeleri hayallerine kavuşmalarına yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.‘SAĞLIK TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAĞIMIZA İNANIYORUZ’Tüp bebek tedavisi yaptırmak için Türkiye’ye gelen yabancı hasta sayısında son bir sene içinde yüzde 30’luk artış olduğunu söyleyen Bahçeci son olarak şunları söyledi:“Yabancı hastalarımız ülkemizde yaklaşık 17 gün süren tedavileri boyunca yaptıkları konaklama, kişisel harcamalar ve diğer kalemler ile ekonomimize döviz girdisi yaratıyor. İzmir’in de hem iç pazar hem de yabancı hasta gelişi anlamında yatırım açısından potansiyel taşıyan en büyük şehirlerimizden biri olduğunu biliyoruz. Şehrin konumu, sahip olduğu zenginlikler ve turizm etkisi dünya çapında bir destinasyon olmasını sağlıyor. Dolayısı ile İzmir’de açılan merkezimizle vatandaşlarımıza hizmet vermenin yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden gelen yabancı hastalarımızın da tercih ettiği adreslerden biri olup sağlık turizmine katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”