İSTANBUL, (DHA)- YOĞUN stres, çevresel faktörler ve yaşam tarzı değişimleriyle birlikte erken menopoz vakalarının gün geçtikçe arttığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mine Kaymakçı, menopozun erken belirtilerine dair bilgiler verdi. Medipol Koşuyolu Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mine Kaymakçı, erken menopoz vakalarının arttığını belirtti. Op. Dr. Kaymakçı, bu durumun, doğurganlık planlarını geri dönülmez bir şekilde etkileyebileceğini söyleyerek “Adet düzensizlikleri hafife alınmamalı. Erken tanıyla hem sağlık korunabilir hem de annelik şansı kaybedilmez” dedi. ‘MENOPOZ BİR ANDA ORTAYA ÇIKMAZ’Erken menopoz, kadınlarda 40 yaşından önce yumurtalık fonksiyonlarının kaybolmasıyla ortaya çıkan bir durum olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaymakçı, bu sürecin yalnızca doğurganlığı değil, kadının hormonal, fiziksel ve ruhsal sağlığını da etkilediğini belirtti. Op. Dr. Kaymakçı, “Menopoz bir anda ortaya çıkmaz. Adetlerde düzensizlik, seyrekleşme, ara kanamalar gibi belirtilerle başlar. Bu sinyalleri fark eden kadınlar zaman kaybetmeden uzman hekime başvurmalı. Menopoz yaşı Türkiye’de genellikle 50-51 civarındayken, bazı kadınlarda bu süreç 40 yaşından önce başlayabiliyor. Stres, sigara kullanımı, tiroid ve romatolojik hastalıklar, bazı kanser tedavileri, çevresel toksinler ve genetik yatkınlık erken menopozu tetikleyebiliyor” diye konuştu. ‘MENOPOZA GİREN KADININ YUMURTA REZERVİ HIZLA TÜKENİR’Erken menopoz özellikle çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar için risk oluşturuyor diyen Op. Dr. Kaymakçı, “Menopoza giren kadının yumurta rezervi hızla tükenir. Evlenme yaşının gecikmesi ve kariyer planları nedeniyle bebek isteyen pek çok kadın için erken menopoz artık ciddi bir tehdit” dedi. Tedavide en etkili yöntemin erken tanı olduğunu vurgulayan Dr. Kaymakçı, “Adet düzensizliği yaşayan kadınlarda hormon değerleriyle over (yumurtalık) rezervini değerlendiriyoruz. Eğer rezerv düşükse, evli değilse bile yumurta dondurma gibi koruyucu seçenekleri sunuyoruz. Amaç, menopoza girmeden önce çocuk sahibi olma şansını koruyabilmek” ifadelerini kullandı. ‘KONTROLLÜ DOZDA UYGULANAN HORMON TEDAVİSİ MENOPOZDA GÜVENLİDİR’Toplumda hormon takviyesi konusunda yanlış bir algı olduğunu belirten Dr. Kaymakçı, “Kontrollü dozlarda uygulanan hormon tedavisi, özellikle 45 yaş altı menopozda son derece güvenlidir. Ateş basması, terleme, uykusuzluk, vajinal kuruluk gibi semptomları azaltır, kalp-damar sağlığı ve kemik yoğunluğunu korur” diye konuştu. Dr. Kaymakçı, “Erken menopoz, sadece fiziksel değil, duygusal etkiler de bırakabiliyor. Kadınlar bu dönemde yoğun stres, kabullenememe ve özgüven kaybı yaşayabiliyor. Gerekirse psikolojik destek ve bazı antidepresanlarla bu süreci daha sağlıklı atlatmaları sağlanabilir. PRP ve kök hücre gibi yöntemlerle yumurtalık dokusunu yeniden canlandırmaya yönelik araştırmalar devam ediyor. Henüz rutin kullanıma girmese de gelecek adına umut verici gelişmeler bunlar” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
‘Erken menopoz vakaları gün geçtikçe artıyor’
‘Erken menopoz vakaları gün geçtikçe artıyor’
İSTANBUL, (DHA)- YOĞUN stres, çevresel faktörler ve yaşam tarzı değişimleriyle birlikte erken menopoz vakalarının gün geçtikçe arttığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mine Kaymakçı, menopozun erken belirtilerine dair bilgiler verdi. Medipol Koşuyolu Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mine Kaymakçı, erken menopoz vakalarının arttığını belirtti. Op. Dr. Kaymakçı, bu durumun, doğurganlık planlarını geri dönülmez bir şekilde etkileyebileceğini söyleyerek “Adet düzensizlikleri hafife alınmamalı. Erken tanıyla hem sağlık korunabilir hem de annelik şansı kaybedilmez” dedi. ‘MENOPOZ BİR ANDA ORTAYA ÇIKMAZ’Erken menopoz, kadınlarda 40 yaşından önce yumurtalık fonksiyonlarının kaybolmasıyla ortaya çıkan bir durum olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaymakçı, bu sürecin yalnızca doğurganlığı değil, kadının hormonal, fiziksel ve ruhsal sağlığını da etkilediğini belirtti. Op. Dr. Kaymakçı, “Menopoz bir anda ortaya çıkmaz. Adetlerde düzensizlik, seyrekleşme, ara kanamalar gibi belirtilerle başlar. Bu sinyalleri fark eden kadınlar zaman kaybetmeden uzman hekime başvurmalı. Menopoz yaşı Türkiye’de genellikle 50-51 civarındayken, bazı kadınlarda bu süreç 40 yaşından önce başlayabiliyor. Stres, sigara kullanımı, tiroid ve romatolojik hastalıklar, bazı kanser tedavileri, çevresel toksinler ve genetik yatkınlık erken menopozu tetikleyebiliyor” diye konuştu. ‘MENOPOZA GİREN KADININ YUMURTA REZERVİ HIZLA TÜKENİR’Erken menopoz özellikle çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar için risk oluşturuyor diyen Op. Dr. Kaymakçı, “Menopoza giren kadının yumurta rezervi hızla tükenir. Evlenme yaşının gecikmesi ve kariyer planları nedeniyle bebek isteyen pek çok kadın için erken menopoz artık ciddi bir tehdit” dedi. Tedavide en etkili yöntemin erken tanı olduğunu vurgulayan Dr. Kaymakçı, “Adet düzensizliği yaşayan kadınlarda hormon değerleriyle over (yumurtalık) rezervini değerlendiriyoruz. Eğer rezerv düşükse, evli değilse bile yumurta dondurma gibi koruyucu seçenekleri sunuyoruz. Amaç, menopoza girmeden önce çocuk sahibi olma şansını koruyabilmek” ifadelerini kullandı. ‘KONTROLLÜ DOZDA UYGULANAN HORMON TEDAVİSİ MENOPOZDA GÜVENLİDİR’Toplumda hormon takviyesi konusunda yanlış bir algı olduğunu belirten Dr. Kaymakçı, “Kontrollü dozlarda uygulanan hormon tedavisi, özellikle 45 yaş altı menopozda son derece güvenlidir. Ateş basması, terleme, uykusuzluk, vajinal kuruluk gibi semptomları azaltır, kalp-damar sağlığı ve kemik yoğunluğunu korur” diye konuştu. Dr. Kaymakçı, “Erken menopoz, sadece fiziksel değil, duygusal etkiler de bırakabiliyor. Kadınlar bu dönemde yoğun stres, kabullenememe ve özgüven kaybı yaşayabiliyor. Gerekirse psikolojik destek ve bazı antidepresanlarla bu süreci daha sağlıklı atlatmaları sağlanabilir. PRP ve kök hücre gibi yöntemlerle yumurtalık dokusunu yeniden canlandırmaya yönelik araştırmalar devam ediyor. Henüz rutin kullanıma girmese de gelecek adına umut verici gelişmeler bunlar” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA
En Çok Okunan Haberler