Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

‘Kenede erken ve doğru müdahale bulaş riskini azaltıyor’

‘Kenede erken ve doğru müdahale bulaş riskini azaltıyor’

Haber Giriş Tarihi: 03.07.2025 10:50
Haber Güncellenme Tarihi: 03.07.2025 10:50
Kaynak: DHA
‘Kenede erken ve doğru müdahale bulaş riskini azaltıyor’

İSTANBUL, (DHA)- KENE ile bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Lyme hastalıklarında, erken ve doğru müdahalenin büyük önem taşıdığını söyleyen İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, “Kenenin hastalık bulaştırması için deriye yapıştıktan sonra 24–48 saat boyunca insandan kan emmesi gerekiyor. Bu yüzden keneyi erken fark edip doğru şekilde çıkarmak bulaş riskini önemli ölçüde azaltır” dedi.İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, kenelerin yol açtığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Lyme hastalıklarına erken müdahalenin önemine değindi. Prof. Dr. Bozkurt, “Erken tanı ve tedavi hastalık seyrini önemli ölçüde olumlu etkilediği için kene teması dikkate alınıp hekim takibine girmek gerekir” diye konuştu.Kenenin salgısında anestezik (ağrı kesici) madde olduğu için insan cildine tutunurken herhangi bir ağrı hissedilmediğini, bu nedenle kenenin varlığının uzun süre fark edilmeyebileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Bozkurt, kene riski bulunan alanlardan dönüşte çok dikkatli kontrol yapılması gerektiğini söyledi.‘LYME HASTALIĞINDA ERKEN TANI ÖNEMLİ’Kenenin her iki hastalığın bulaş kaynağı olduğunu belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Her iki hastalığın da insanlara en önemli bulaş kaynağı kenelerdir ancak hastalık farklı mikroorganizmalar tarafından meydana gelir. KKKA hastalığının etkeni virüsler iken, Lyme hastalığının etkeni bakteriler olup ikisi de ölümcül seyredebilir. Özellikle Lyme hastalığı, erken tanı ve antibiyotik tedavisiyle iyileşebilen ancak tanıda gecikme olması durumunda eklem harabiyeti, beyin ve kalp tutulumuna yol açarak kronikleşen bir hastalıktır” uyarısında bulundu.‘KKKA VE LYME KENELERİN ÇIPLAK ELLE ÇIKARILMASI İLE BULAŞIYOR’Kene ile temasın özellikle yaz aylarında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, “KKKA ve Lyme hastalıkları, daha çok vücudumuza kene tutunması ile bulaşmakla birlikte kenelerin çıplak elle çıkarılması ya da ezilmesi ile, hasta insanların kan gibi vücut sıvılarına temas etmekle, mikrobu taşıyan hayvanların kanları, vücut sıvıları ve dokularına korunmasız temasla da bulaşabilir. Kene teması mevsimsel özellik gösterir. Genelde ilkbahar ve yaz aylarında görülür. Türkiye’de yazın ilk aylarında sıklıkla vakalar görülür” dedi.‘KULUÇKA SÜRESİ 1-14 GÜN ARASINDA DEĞİŞİYOR’Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığında kuluçka süresinin, mikrobun vücuda girmesinden sonra hastalık belirtilerinin başlamasına kadar geçen süre olduğunu belirten Prof. Dr. Bozkurt, “KKKA hastalığında, virüsün bulaş yoluna bağlı olarak, virüsün alınmasını müteakip 1-14 günlük kuluçka süresi sonrası belirtiler ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının belirtilerine değinen Prof. Dr. Fatma Bozkurt, bunları yüksek ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, kollarda ve bacaklarda şiddetli ağrı, bazen kusma, karın ağrısı veya ishal, yüzde kızarıklık olarak sıraladı. Prof. Dr. Bozkurt, ilerleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamalar, gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan görülebileceği uyarısında bulundu.‘HEKİM TAKİBİ VE KONTROLÜNDE OLUNMALI’Kene teması sonrası hekim takibi ve kontrolünde olunması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Bozkurt, “Hastalıkta erken tanı konulup semptomlara yönelik müdahale ve Ribavirin gibi antiviral tedaviler hayat kurtarıcı olmaktadır. Bu nedenle kene teması sonrası hekim takip ve kontrolünde olmak hayati önem arz etmektedir” dedi.‘LYME HASTALIĞINDA VÜCUTTA LEZYONLAR GÖRÜLÜYOR’Kenenin yol açtığı Lyme hastalığında vücutta lezyonların görüldüğünü belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Kene temasından sonra 1-4 haftalık kuluçka dönemi sonrası, hastalığın ilk bulgusu olan Eritema Migrans (EM) denilen bir lezyon vücutta görülür. Lezyon vakaların üçte birinde, tek ve klasik boğa gözü görüntüsü şeklinde olup, diğer üçte bir vakada da birden fazla lezyon olarak görülebilir. Geri kalan vakalarda lezyon olmayıp sadece kene ısırık izi görülebilir. Lezyon görünümü merkezi soluk olup bunu çevreleyen eritemli bir halka olarak görülür” diye konuştu.‘GRİP BENZERİ BELİRTİLER DE ORTAYA ÇIKABİLİR’Prof. Dr. Fatma Bozkurt, ayrıca hastaların yüzde 50’sinde ateş ve terleme, yorgunluk, baş ağrısı, miyalji (kaslarda oluşan ağrı) ve artralji (omuz, dirsek ve dizler gibi yerlerde oluşan ağrı) gibi grip benzeri belirtilerin ortaya çıkabildiğini söyledi.‘LEZYONLAR TEDAVİ EDİLMELİ’Lezyonların genellikle bir ay içinde kaybolduğunu ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, “Ancak lezyonlar tedavi edilmez ise aylar- yıllar sonra deri, eklemler, kalp ve sinir sistem tutulumu gösteren kronik bir hastalığa dönüşür. Semptomatik ve tetrasiklin türevi antibiyotikler ile tedavi edilebilir” dedi.‘KENE ISIRIĞINDA ACI HİSSEDİLMİYOR’Kene ısırmasının fark edilmesinin bazen zaman alabileceğini belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Kenenin salgısında anestezik (ağrı kesici) madde olduğu için insan cildine tutunurken herhangi bir ağrı hissedilmez. Bu nedenle kenenin varlığı uzun süre fark edilmeyebilir. Çoğu zaman özellikle vücut beni olanlar keneyi vücut beni olarak düşünebilir. Cilde tutunamayan kene temasında da ciltte ısırık izi olabilir” uyarısında bulundu.‘DERİYE YAPIŞTIKTAN SONRAKİ 24-48 SAATE DİKKAT’Doğada birçok kene türü olduğunu ama her birinin hastalık yapıcı mikroorganizma taşımadığını ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, “Hastalık taşıyan kenelerin de insanlara bulaştırmaları için, genellikle kene deriye yapıştıktan sonra 24–48 saat boyunca insandan kan emmesi gerekir. Bu yüzden keneyi erken fark edip doğru şekilde çıkarmak bulaş riskini önemli ölçüde azaltır. Ayrıca erken tanı ve tedavi hastalık seyrini önemli ölçüde olumlu etkilediği için kene teması dikkate alınıp hekim takibine girmek gerekir” diye konuştu.KENE ISIRMASINA NASIL MÜDAHALE EDİLMELİDİRKene ısırmasına doğru müdahalenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Fatma Bozkurt, “Vücuda tutunan kene, en kısa sürede çıplak elle dokunmadan ele eldiven, bez ya da poşet geçirilerek veya bir pens yardımıyla deriye yakın yerden, keneyi ezmeden ve baş kısmını kopartılmadan çıkartılmalı veya çıkartılamıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmeli” dedi.‘KENE PATLATILMAMALI VE EZİLMEMELİ’KKKA hastalığı riskinin olduğu bölgelerde keneyi saklayıp doktora göstermenin faydalı olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, “Vücuda tutunmuş olan keneyi patlatmayın, ezmeyin. Üzerine alkol, deterjan, sıvı sabun, gazyağı, kolonya gibi herhangi bir kimyasal madde kesinlikle dökmeyin ve üzerine sigara bastırmayın” uyarısında bulundu.‘VÜCUDU ÖRTEN KIYAFETLER GİYİLMELİ’Kene ısırmasına karşı alınacak önlemlere de değinen Prof. Dr. Bozkurt, “Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten kıyafetler tercih edilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalıdır. Ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Oturulacak yerlere de açık renkli örtü serilmelidir” dedi.‘KENE KONTROLÜ DİKKATLE YAPILMALI’Kene kontrolünün dikkatle yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, “Riskli alanlardan döndükten sonra kene olup olmadığını görmek için vücudun ve elbiselerin her yerine dikkatlice bakılmalıdır. Vücudun özellikle diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dâhil kontrol edilmeli ya da ettirilmelidir” diye konuştu.‘HASTA İLE TEMASTA GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI’Hastalığın hayvanlarda belirti göstermeden seyretmesi nedeniyle hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Bozkurt, “Bu sebeple hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanların kan ve idrar gibi vücut sıvılarına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartılarıyla hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler eldiven, önlük, maske gibi gerekli korunma önlemlerini almalıdır” dedi.

Kaynak: DHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.